ONUN KIŞILIĞI

Dil, bu büyük İmam’ın karakterini tarif edemez. Kelimeler, ne kadar beliğ olursa olsun, Allah ondan razı olsun, onun karakterinin ve faziletlerinin bir zerresini bile tarif edemez. Hedefi iki dünyanın ötesine geçmiş, gözleri hedefinden başka bir şeye indirilmemiş, hiçbir makamın cezbetmediği, hiçbir merakın oyalamadığı ve hedefi Allah’tan başkası olmayan bir kul nasıl tarif edilebilir? Sık sık şöyle dediği duyulur: “Eğer bir adam bana dört büyük melekle birlikte gelseydi, bu beni rahatsız etmezdi. Aksine ona şöyle derdim: Yaratıklarla geldin, aranızdaki Yaratıcı nerede?” Ayrıca, “Her tarafı nurla çevrili bir Mürid’in bana resimlerde bir vizyon arayarak gelmesine hayret ediyorum” der. “Allah kitabında “Allah göklerin ve yerin nurudur” (Nur Suresi, ayet 35) diyor. Ve Allah’ın bir melek ya da başka bir şey olduğunu söylemiyor. Bu nedenle, Işık Allah’a en yakın bağlantıdır. Bütün bunlar, Mürid’in sadece Allah’tan başka bir hedefi olmaması ve O’ndan başka bir şey aramaması içindir. Bu durumda olan kimse, peygamberlik kaynağından dilediği gibi içmiş olacaktır. Kul, Hakk’ın isimlerinin gizlide tecellisine denk, zahirde güzel davranışlarla şereflendirilecektir.” Bundan böyle zamanımızda ilahi isimlerle ilgili davranışlar konusunda Şeyhimizle kimse yarışamaz. O, ilahi tefekkürün zirvesine ulaşmıştır.